Yüzme havuzlarında, suyun salgın hastalıklara sebep olmaması, yani mikroplardan arındırılmış olması gerekmektedir. Ayrıca suyun görünümü berrak ve temiz olmalıdır. Kısaca havuz suyu, içme suyu niteliğinde olmalıdır. Havuz suyunun içinde gerek yüzen insanlardan, gerekse çevre faktörlerinden kaynaklanan çeşitli kirlilikler söz konusudur. Bu kirlilikler, yağ, ter, salya, idrar, kozmetik ürünler, güneş yağları, sabun artıkları, saç, kepek, tekstil elyafları, toz, çim, kum-toprak, çam ibreleri gibi bir çok madde olabilir.
Bu kirlilikler, kimyasal ve mekanik yöntemlerle yok edilmekte veya insan sağlığına zarar vermeyecek seviyeye düşürülmektedir.
Yüzme havuzu suyu, aynı zamanda bakteri ve mantar gibi mikroorganizmalar için ideal yaşam şartlarına haiz bir ortamdır. Bakteri ve mantarların bir kısmı hastalık yapıcı olmasına ve havuza girenler için bir enfeksiyon tehlikesi oluşturmasına karşın, zararsız bakteri ve mantarlar dahi geniş çapta üremeleri halinde ince tortulara yol açabilir ve aşırı durumlarda suyun bulanmasına neden olabilirler.
Sonuç olarak mikroorganizmaları yok edecek, yani suyu dezenfekte edecek etkili bir yolun bulunması, bunun sonucunda berrak, renksiz, kokusuz ve insan sağlığı açısından güvenilir bir havuz suyu için son derece gereklidir.
Bu şartların sağlanması için klor , pH düşürücü, yosun önleyici, çöktürücü (topaklayıcı) ürünleri, sürekli ve düzenli olarak bilinçli bir şekilde uygulanmalıdır.
Uygulamada dezenfeksiyon amaçlı kullanılan klor (likit veya granül) yalnızca bakteri öldürücü bir etkiye sahip değildir. Aynı zamanda oksidasyon yoluyla, havuza girenlerin suya kattıkları kirleri de yok eder. Bu nedenle sağlıklı bir havuz suyu için yönetmeliklerde istenilen değerlerde serbest klor değeri elde edilinceye kadar sürekli kimyasal dozajlaması yapılmalıdır.
Etkili bir dezenfeksiyon uygulaması için havuz suyunun pH değeri yönetmelik değerleri arasında bulunması şarttır. pH değeri,suyun alkalilik veya asidik karakterde olduğunu göstere